Sunuş yerine...
Yıl 1973, bir kış ayı. Paris’te La défense yakınında hoş bir kafe vardır. Bir çörek alana bir tane de bedavaya verirler.
Dr. K. von Beangeul’le randevumuz var. Bir önceki gece aramış, çok sinirli olduğu zamanlar yaptığı gibi her cümleyi en az iki kez tekrarlayarak mutlaka buluşmamız gerektiğini söylemişti.
Paris’te olduğunu bile bilmiyordum. 7 aydır kimse haber alamamıştı ondan. Üstelik bu, daha sonra sıklaşacak kayboluşlarının henüz ilkiydi ve hepimiz çok merak içindeydik.
Kafeye geldiğinde masaya bir dergi fırlattı, selam bile vermeden. Onca yazı arasında, üzerine alınan notlar dolayısıyla neredeyse okunamaz hale gelmiş metni kastettiğini anlamamak mümkün değildi zaten.
Metin “Nüvitismus eleştirisi" başlığını taşıyordu. Yazarı ünlü Dr. Stanislav Innocento idi.
Yaklaşık 6 saat boyunca bana metni ve yazarını acımasızca eleştirdi. Bitirdiğinde ilk kez çayından bir yudum aldı, “yakında yanıtım eline geçecek” dedi ve peşinde bir sürü soru bırakarak masadan kalktı. Şaşkına dönmüştüm.
Gerçekten de yaklaşık bir hafta sonra posta kutumda bir zarf ve içinde de Dr. Innocento’ya yanıtını buldum. Metni her zamanki gibi fransızca değil, italyanca yazmıştı. Bu tercihe hala anlam verebilmiş değilim. Fransızcaya çevrildikten sonra bazı politik meseleler nedeniyle basılması 6 ay kadar gecikti.
Ancak basıldığında sonu gelmeyen bir kavga başlamış oldu. Senelerdir de bir türlü son nokta konulamadı.
Derli toplu bir eser ortaya çıkarmaktan uzak olan bu yazışmalar kanımca von Beangeul'ün şahsını anlamak için kitaplarından çok daha büyük bir anahtardır. Bu nedenle, kavgayı başlatan metin de dahil olmak üzere tüm yazışmaları üzerlerinde hiçbir değişiklik yapmadan yayınlamaya karar verdim.
Değinmek istediğim son bir husus da tartışmaya onlarca yıl boyunca katılmış araştırmacıların çokluğu. Bunların bir kısmı, herkesin bildiği ve yakından tanıdığı kişiler. Ancak bazıları için tarih daha unutkan davrandı, birçok değerli çalışma böylelikle sadece konu üzerinde uzmanlaşmış kişilerin kütüphanesinde hapis kaldı.
Bu nedenle yeri geldikçe bu kişileri bir parça tanıtmaya çalışarak onları en azından anmayı kendime görev bildim.
İyi Sıhhatte Olsunlar Derneği
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder