14 Eylül 2007 Cuma

Futbol taraftarlığı hakkında 3

Genel inanışa göre Hz. İsa son yolculuğunda sırtında tahtadan bir çarmıh taşıyarak yürümüştür. Ancak o dönemde yaşamış ünlü bir tarihçi olan Ebu Serge'e göre Hz İsa'nin taşıdığı kesinlikle bir çarmıh değil kale direğinin köşesidir.

Peki Hz İsa neden sökmüştür kale direğini? Bir şeye mi kızmıştır?

Evet. Bütün deliller gerçekten de İsa'nın sırtında bir kale direği taşıdığını gösteriyor; hem de hemen bir maç sonrasında!

Söz konusu maç Romalılarla bir tepsi baklavasına yapılmıştır. Aslında çok centilmence başlayan maç, o zamanlar futbol kurallarının hala bir standarda kavuşmaması dolayısıyla tam bir savaş alanına dönmüştür.

Biliyorum hala bazı spor yazarları futbol kurallarının her zaman bugunkü gibi olduğunu düşünmektedir safca. Ancak durum kesinlikle böyle değildir. Örneğin, Romalıların kuralları günümüz futboluna daha yakınken Hz İsa ve on iki havarisinin (ki Beckham +10 gibi bazı reklamlar tamamıyla bu futbol karşılaşmasından etkilenmiştir) kuralları Hz Musa’nın on emrine dayanmaktadır. Hz İsa ve havarilerinin futbolu dinsel bir pratik olarak görmelerine de şaşmamak lazım gelir zaten.

Ünlü din alimi Cormus Lasteta'ya (3. YY) göre bu on emir şu şekilde futbola yansımıştır:

1) takımın için bir simge kullanmayacaksın (bu yüzden de İsa'nin takımının aslan, kartal gibi bir simgesi bulunmamaktadır. Bu tür simgeler tanrıya şirk koşmak olacaktır)

2) boş yere tezahürat yapmayacaksın

3) gece maçı oynamayacaksın (belki teknik olarak imkansız olduğu düşünülse de gece maçı yapmak olağan bir durumdu. Ama inanışa göre bütün gün çalışan ve maç yapan tanrı geceleri maç izlemezdi; o yüzden de buna saygı göstermeli ve maç yapmamalıydı. Ülkemizde bir zamanlar çıkan "gece oynansın, gece oynansın" şeklindeki monoton tezahüratin da bu anlamda bir musevi düşmanlığı içerdiği açıktır)

4) babana ve anana hürmet edeceksin (bu kuralın bir futbol maçındaki anlamı çok açık değildir. ancak anlaşıldığı kadarıyla günümüzde bazı futbolcuların yaptığı gibi terli terli su içmek, küfür etmek, arkadaşlarına bağırmak gibi konularda yasaklar içermektedir)

5) faul yapmayacaksın

6) gol sonrasında, kutlarken takım arkadaşlarına sarılmayacaksın, timsah yürüyüşü yapmayacaksın

7) karşı oyuncunun topuna müdahale etmeyeceksin topuyla istediği gibi oynayacak

8) yalan soylemeyeceksin (Maçlarda hakem kullanılmazdı. Oyuncular hemen taç, korner gibi durumlarda sorumluluğu üzerine alırlardı. Daha sonradan hakemin çıkması ise bu kurala artık uyulmaması değil fazla uyulmasından kaynaklanmasıydı. Öyle ki taça çıkan top için 22 kişi birden "ben attım" demeye başlamıştı)

9) karşı takım oyuncusunun kasıklarına tekme atıp sonra o kişinin karısına tamah etmeyeceksin (şimdi gülünç gelse de o günlerde çok yaygındı bu, sevdiğiniz bir kız varsa onun kocasını futbol maçında haklayabilirdiniz)

10) başka takımlara transfer olmayacaksın

Neyse ki bu büyük futbol karşılaşmasına ait istatistikler bir tablet üzerine kazınmış halde Kudüs yakınlarında bulunmuştur. Çok belirgin bilgiler içermese de, örneğin Hz İsa'nın bir gol attığını ve sarı kart gördüğü kayıtlarda geçiyor.

Ama İsa'nın hangi olay nedeniyle kale direğini söktüğünü şüpheci Thomas anlatıyor...

Hiç yorum yok: